Kelebek Perdesi | Vlinderdoek vzw
2013 yılının temmuz ayında, bir kaç deli bir araya geldik ve bir tiyatro grubu kurduk. İsmini de “Kelebek Perdesi” koyduk.
Atalar demiş ya hani, “Zengin ve deli aklına düşeni yapar” diye, biz de zengin değildik ama deliydik. Aklımıza bir tiyatro grubu kurmak geldi ve de hemen kurduk. Bir kaç kişiden oluşan ilk grubumuz, zamanla değişti, gelişti. Sadece tiyatroyla kalmayıp, sinema sektörüne de girdik.
Aramızdan ayrılanlar oldu, yeni insanlar katıldı. Alkışlandık, yuhalandık. Dostluklar da gördük, ihanetler de. Kadir kıymet bilenleri de gördük, nankörleri de. Yüz üstü süründüğümüz de oldu, ayağa kalkıp dimdik durduğumuz da.
Bütün bu sınavları geçip, bu günümüze geldik. Bugün hala gelişmeye, ilerlemeye devam ediyoruz. Engeller, komplolar bizi engelleyemedi, yıldıramadı. Tam tersine, kurulan her komplodan daha da güçlenerek çıktık. Onların bir planı varsa, Allah’ın da bir planı var. İyilerin bu dünyada her zaman kazanacağına yürekten inanmış kimseleriz.
Kelebek Perdesi olarak, “Acaba başarabilir miyiz?” diye tereddütle başladığımız bu macerada, sağolsunlar, can dostlarımız bizden yardımlarını esirgemediler. Burada ismini tek tek sayamayacağım nice güzel yürekli insanın, pek çok içten ve karşılıksız yardımını tek tek yüreğimize kazıdık. Bu dünyada dostluktan başka geriye kalan nedir ki zaten?
Şairimizin dediği gibi:
Avazeyi şu aleme Davud gibi sal; Baki kalan bu kubbede, bir hoş seda imiş.
Bizler de, şu fani ömrümüzde, şu gök kubbede, bir hoş seda bırakabilirsek eğer, ne mutlu bize…